Orta Koridor: Modern Çağın İpek Yolu

Tarihi İpek Yolu, yüzyıllar boyunca Çin’den Avrupa’ya uzanan ticaretin ve kültürel etkileşimin ana arteriydi. Bu kadim yol, yalnızca baharat, ipek ya da porselen taşımakla kalmadı; aynı zamanda medeniyetlerin fikirlerini, inançlarını ve teknolojilerini birbirine taşıdı. Bugün, bu tarihsel miras, modern altyapılar ve uluslararası iş birlikleriyle yeniden canlanıyor.

Bu kapsamda, Çin’in Şian kentinde düzenlenen 9. İpek Yolu Uluslararası Fuarı, bu mirası geleceğe taşıma hedefinin somut bir göstergesi oldu. Fuarda, Türkiye’nin de içinde bulunduğu birçok ülke, tarihsel İpek Yolu’nu çağın ihtiyaçlarına uyarlayan projelerini tanıttı. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’nun da belirttiği gibi, Türkiye, bu geleneği ticaret, kültür ve teknolojiyle harmanlayarak sürdürüyor.

“Orta Koridor” girişimi, tam da bu vizyonun bir ürünü. Çin’den başlayarak Orta Asya, Hazar geçişi, Kafkasya ve Türkiye üzerinden Avrupa’ya uzanan bu yeni kuşak lojistik ağı, demiryolları, limanlar, lojistik merkezler ve dijital gümrük uygulamalarıyla güçlendiriliyor. Türkiye, Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu ve Marmaray gibi projelerle bu hattın kalbinde yer alıyor.

Orta Koridor, tarihi İpek Yolu’nun modern versiyonu olarak, sadece yük taşımayı değil; ülkeler arasında dostluk, karşılıklı kazanç ve stratejik iş birliklerini de yeniden inşa ediyor. Küresel tedarik zincirlerinin yeniden şekillendiği bu dönemde, Türkiye’nin bu koridordaki rolü hem ekonomik kalkınma hem de bölgesel entegrasyon açısından kritik öneme sahip.